Ramazanı Hakkıyla Eda Edebilmek
Ramazan, müminler için bir arınma ve takvayı kuşanma mevsimidir. Yüce Allah, bu mübarek ayı sadece aç ve susuz kalma dönemi olarak değil, kullarının nefislerini terbiye edip O’na yönelmeleri için bir fırsat olarak ihsan etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Ramazan hakkında şöyle buyrulmuştur:
“Ramazan ayı, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık deliller taşıyan ve hak ile batılı ayıran Kur’an’ın indirildiği aydır…” (Bakara, 2/185).
Bu ayı hakkıyla eda edebilmek, onu sadece bir gelenek olarak yaşamak yerine, manevi anlamda bir yükseliş ve Allah’a yakınlaşma fırsatına çevirmekle mümkündür. Peygamber Efendimiz ( ﷺ ) Ramazan’ın faziletine şöyle işaret etmiştir:
“Kim inanarak ve sevabını yalnızca Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî, Savm, 6; Müslim, Müsâfirîn, 173).
Selef-i salihin, Ramazan’ı en güzel şekilde değerlendirmek için büyük bir titizlik göstermiştir. Hasan el-Basrî (rh.a) şöyle demiştir:
“Allah Teâlâ Ramazan’ı, kullarına ibadetle yarışmaları için bir fırsat olarak bahşetti. Kim bu ayda hayırda geri kalırsa, yıl boyu mahrum kalmaya mahkûmdur.”
İmam Gazâlî (rh.a) ise Ramazan’ın ruhunu şu sözleriyle özetlemiştir:
“Oruç, sadece yemeyi ve içmeyi terk etmek değildir. Oruç; gözün, kulağın, dilin, ellerin ve ayakların da haramlardan sakındığı bir kalkan olmalıdır.”
Ramazan’ı hakkıyla eda edebilmek için:
1. Orucu sadece mideyle değil, göz, dil ve kalple de tutmalıyız. Boş konuşmalardan, kötü sözlerden ve dedikodudan uzak durmalıyız.
2. Kur’an ile bağımızı güçlendirmeliyiz. Zira Ramazan, Kur’an ayıdır. Onu anlamaya, tefekkür etmeye ve hayatımıza rehber kılmaya çalışmalıyız.
3. Namazlarımızı huşu içinde kılmalı, özellikle teravih namazına devam etmeliyiz.
4. Tövbe ve istiğfarı artırmalıyız. Rasulullah (ﷺ) bir hadisinde: “Ey insanlar! Allah’a tövbe edin. Çünkü ben günde yetmiş defadan fazla tövbe ediyorum.” (Buhârî, Deavât, 3) buyurmuştur.
5. Sadaka vermeyi artırmalıyız. Çünkü Efendimiz (ﷺ) Ramazan’da en cömert halini yaşar, infakta yarışırdı (Buhârî, Savm, 7).
6. Son on günü özellikle ihya etmeliyiz. Zira Efendimiz (ﷺ), “Kim Kadir Gecesi’ni inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Fazlü Leyleti’l-Kadr, 1) buyurmuştur.
Bu mübarek ayı gaflet içinde tüketmek değil, Rabbimizin rahmet ve mağfiret iklimine kendimizi teslim etmek için değerlendirelim. Selef alimlerinden Süfyan-ı Sevri (rh.a) şöyle der:
“Ramazan ayında ibadete yoğunlaş. Gündüz oruç tut, geceyi ibadetle süsle. Bu ayda yapılan ibadet, başka zamanlarda yapılandan kat kat daha değerlidir.”
Rabbim bizleri Ramazan’ı hakkıyla yaşayan, affedilen ve kurtuluşa eren kullarından eylesin.
Yorumlar
Yorum Gönder