İHYÂÜ ULÛMİ'd-DÎN TÖVBE BABI


Tövbeyi Kalıcı Hale Getirebilme

Ramazanda tövbelerimizi ettik. Bir daha geri dönmemek üzere günahlarımızdan vazgeçtik. Bunun için niyetlendik. Peki bu halimizi devamlı kılmak tövbemizi kalıcı hale getirmek için ne yapmamız gerekiyor ? 


Tövbenin kesinliği ve kişinin nefsini terbiye edip günahlardan uzak kalarak Rabbine yaklaşabilmesi artık tövbe etmeye karar vermesi için ölüm ve sonrasını sık sık tefekkür etmesi gerekir. 


Yine tövbenin ilim ve sabırdan oluşan 2 esas maddesi vardır. Çünkü tövbenin ilmin tatlılığı ve sabrın acılığı ile yoğrulan macundan başka ilacı yoktur. 


Peki burada ilimden kasıt nedir ? Coğrafya matematik ilmi mi ? İmam Gazali rahimehullah burada kastettiği hususu ilim babında açıklamıştı. 


1)Marifetullah ve tüm Tevhid Akide konuları. 

2)Helal Haram ilmi. Bu da kendi içerisinde 2 kısma ayrılır.

a)Zahir ilmi (ilmuhâl konularını barındıran fıkıh ilmi. Mesela kişi tüccardır burada namaz abdest bilgisiyle beraber ticaret fıkhını da öğrenmesi gerekir. Tartıda hile yaptı bu bir günahtır. Tövbesini devamlı kılması için kişi neyle meşgulse o işin helal ve haramını iyi öğrenmesi kendisine farzı ayn olur.) 

b)Batın ilmi (Yani kalbimizi,iç alemimizi ilgilendiren ihlas,tevekkül,ucb,riya,kibir gibi konuları öğrenmek.)


Peki burada sabırdan kasıt nedir ? Sabır şu üç yerdedir.

A)Günah işlememek için sabır. (İmam gazali rahimehullah en zorunun bu kısım olduğunu söyler.)

B)Dini bilgileri öğrenirken ve ibadetleri yaparken sabır

C)Bela ve musibete sabır


İmam Gazali rahimehullah sayılan bu üç başlığa sabır gösteremeyen nefse şöyle seslenmemizi nasihat eder : “Sabrın acısına dayanamadığım halde cehennemin acısına nasıl dayanabilirim ? Bulanık ve kirli olmasına rağmen dünyanın süslerinden uzak kalamadığım halde nasıl olur da ahiretin nimetlerinden uzak kalmaya dayanabilirim ?” 


İmam gazali rahimehullah tövbe için kişinin sık sık ölüm ve ahireti düşünmesi gerekir dedi. Fakat kalpler bu ikisini düşünmeyi bırakıp küçümserler. 


O halde kişinin ölüm ve sonrasını düşünmesindeki engeller nelerdir ? Ve bunun ilacı nedir ? 


Kalplerin bunları düşünmesine engel olan iki şey vardır:


A)Faydalı olan düşünce; âhirette görülecek cezayı, korkutucu hâlleri ve âsilerin ebedî nimetlerden mahrum kalmaktan dolayı çekecekleri hasretleri düşünmektir. Bu, çok yakıcı ve kalbe acı verici bir düşüncedir. Kalp bu tür

düşünceden ürküp kaçar ve eğlenip rahatlama yoluyla dünya ile ilgili şeyleri düşünmekten zevk alır.

B) Bu düşünce, kişinin o anını meşgul eden, dünyanın zevklerini tatmaya ve arzuları elde etmeye engel olan bir eylemdir. Her insanın bütün hâllerinde ve nefeslerinde bir arzusu vardır ve bu arzu ona musallat olmuş ve esir almıştır. Böylece insanın aklı arzusunun emrine girer, arzuyu elde etmenin çarelerini aramaya başlar ve bu uğurda çalışmaktan veya arzuyu tatmin etmekten zevk almaya başlar. Oysa düşünce onun bunu yapmasına engel olur.


Bu iki engelin ilacı, insanın kalbine şöyle demesidir: Onu hatırlamaktan acı duyup başına geldiğinde çekeceğin elemi küçümseyerek ölümü ve sonrasını düşünmekten kaçınma konusunda ne kadar aptalsın! Sen ölümü ve sonrasını hatırlamaya bile dayanamayıp bundan acı duyarken ölüm gelip çattığı zaman onun sıkıntılarına nasıl dayanacaksın?


Kul ilim ve sabır sayesinde sık sık ölümü ve ahireti tefekkür ettikçe tövbesi kalıcı bir hale gelmeye başlayacak. Kul bunun sonucunda belli meyveleri elde edecek.


Tövbenin semeresi yani sonucu ve meyvesi nedir peki ? 


İmam Gazali rahimehullah bunu şöyle açıklıyor:

Günahlara tövbe etme ve taatlere yönelmede yüce Allah ile münacaat etme zevki vardır. O’nu tanıyıp bilmek,taatinde bulunmak ve uzun süre O’nunla ünsiyet kurmak kişiyi rahatlatır. 

Allah’a itaat eden kişi,bundan alacağı tattan ve yüce Allah ile münacaata aşinalık ruhundan başka bir karşılık almasaydı bile bu ona yeterdi ! Bir de buna âhiret nimetlerinin eklendiğini düşün! Fakat söz konusu zevk, tövbenin başlarında değil, uzun bir süre sabretmekle ancak elde edilebilir. Böylece yapılan iyilik bir alışkanlık hâlini alır. Nefis, ona alıştırdığın şeyi huy edinip âdet hâline getirmeye kabiliyetlidir.

Söz konusu düşünceler, dünya zevklerinden uzak durabilme kuvvetini harekete geçiren korkuyu tetikler. Bu düşünceleri harekete geçiren şey ise öğütçülerin verdikleri öğütler ve birbirine uygun düşen sebeplerle kalbe vaki olan sayılamayacak kadar çok uyarılardır. Bunlar sayesinde düşünce mizaca uygun hâle gelerek kalp ona meyleder. Mizaç ile iyiliğin sebebi olan

düşünce arasındaki uygunluğu meydana getiren sebebe "tevfik” adı verilir.Çünkü tevfik, irade ile kişiye âhirette fayda verecek taat olan mânâyi birleştiren şeydir.


Rabbim cümlemize tevfik ve başarı ihsan etsin. 



Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar