TEKAMÜL YOLCULUĞUMUZDA ZAMAN KULLANIMININ YERİ VE ÖNEMİ
Elhamdülillahi rabbil alemin.Vessalatü vesselamü ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
“En hayırlı ademoğlu bize haber verdi,
Ki sadece tebliğ etmek Ahmed’in görevi.
Aldanmıştır insanoğlu iki nimet bahsinde
Boş vakitler,bedenlerinin sıhhati bir de.”
{Keşfu’l Hafâ II,318}
Başlığımızda kullandığımız kavramlardan tekâmül, ilâhî terbiye ile kemâle ermek demektir. Farklı alanlarda farklı manalarda kullanılan bu kelimeyi bizler kulluk yolculuğumuzu ifade etmek için kullanabiliriz. Tekâmül kendi başına ayrı bir sohbet başlığı olduğu için bizler bugün burada sadece tekâmül ile bağlantılı zaman kavramını ele almaya çalışacağız inşaallah.
Allah azze ve celle Kuranı Kerimde:
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ ﴿٥٦﴾
Ben cinleri ve insanları, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım. (Zâriyât Suresi - 56) buyuruyor.
Kulluk ihtiyacı hissedebilmek insanın Allah azze ve celleyi tanıması,O’nun isim sıfatlarını her yerde okuyup idrak etmesiyle yani marifetullah ile ortaya çıkıyor. İnsan marifetullahı elde ettikten sonra yaratıcısına hakkıyla, O’nun razı olacağı şekilde ibadet edebilmek için ilim elde etmeye ihtiyaç duyuyor. İşte tekamül sürecemizin güzel işlemesi için bize lazım olan ilim ve ibadet unsurları, zamanı değerlendirebildiğimiz oranda başarıya ulaşıyor. Dolayısıyla tüm bu uzun yolculuğun vazgeçilmez yardımcısı ve can damarı olan zaman başlığını bu sebeple ele almak istedim. Zamanı idrak ettiğimizde hayatı ve kulluğumuzuda idrak etmişiz demektir.
﷽
وَالْعَصْرِۙ ﴿1﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ ﴿2﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ ﴿3
﴾1-3﴿ Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.
Allah azze ve celle Kuran-ı Kerim’de zaman hususuna birden fazla ayeti kerimede değiniyor. Lakin bir sure ismi olarak zaman kavramını kullandığı tek sure Asr suresidir.
Arapçada “asr” (عصر) kelimesi “asiyr” (عصير) kelimesinden gelir; sıkılınca çıkan öz su demektir.yani zamanın sıkılmışcasına elinizden akıp gitmesi ve geri dönmemesidir. “Asr” kelimesi ise;biten,sonu olan,tükenen zamana denir. Bu sebeple gün biterken,günün sonundaki namaz olan ikindi namazına arapçada asr namazı denir.
Burada surenin tefsirine derinlemesine girmek sohbet zamanımızın kısıtlı olması sebebiyle mümkün olmadığı için yüzeysel bir şekilde değinmeye çalışacağız.
Allah subhanallahi ve teala her şeyi bir hikmete binaen yaratmıştır. Kuranı Kerimde ki seçtiği kelimelerde de elbette bir hikmet barındırmaktadır. Rabbimiz “asr” ifadesini kullanmakla elimizden akıp giden ve bir daha geri dönüşü olmayan bir kavramın işaretini veriyor. Bu kelimeyi kullandıktan sonra muhakkak ki insan hüsrandadır buyuruyor. Peki hangi insan ? Rabbimiz elinden akıp giden ve asla geri dönüşü olmayan zamanı değerlendiremeyen insanlardan bahsediyor. Çünkü zamanı kaybeden ve kaçıran her gün bir başka kıymetli sermayeyi kaçırıyor demektir. Bir yerde herkese her gün dağıtılan 24 altın olsa ve bu 24 altını birileri değerlendirip iş gücü kurarken dolayısıyla ellerindeki kazancı iki katına çıkartırlarken diğerleri alıp çöpe atsa muhakkak ki bunlar hüsrandadırlar. İşte aynen böylede Allah azze ve celle herkese her gün altın kıymetinde hatta altından daha kıymetli 24 saat dağıtmaktadır. Bu 24 saati kıymetli ibadetlerde harcayanlar sermayesini çoğaltanlardır. Bu sermaye tutarsa size karşılığı firdevs cenneti olan bir kazanç getirecektir.
Kardeşlerim ömrümüz tükenmekte,vaktimiz her gün geri gelmemek üzere bizden gitmektedir. Allah subhanallahi ve teala içimize bir sonsuzluk arzusu koymuştur. Eğer şu güzelliğimizin ve gençliğimizin ebedi kalmasını istiyorsak gelin hep beraber vakitlerimizi Allah yolunda harcayalım. Allah azze ve celle kendisiyle en güzel ticaret yapılandır. Karşılığı cennet olan kazanç için canlarınızı ve mallarınızı bana satın buyuruyor Rabbimiz. Öyleyse şu seher vakitlerini,şu güzelim gündüzleri ve geceleri Rabbimize ibadet ve hizmetle geçirmek bu sayede o elimizden akıp giden saatleri bu fani dünyadan baki cennet diyarına tebdil etmek akıllıca bir davranış olmaz mı ?
Uyku mu ? Kabirlerde uyuyacağız ! Çalışmamak mı ? Hiçbir yorgunluğun ve gürültünün olmadığı firdevs cennetlerine gidebilirsek çalışmayacağız !
Hayat,mânasını anlayıp Rabbinin yolunda harcadığın oranda değerlidir. Bizi meleklerden bile üstün kılan da işte bu çalışmadır. 55 yıllık ömründe 150 yıl yaşamış gibi cilt cilt eserler,kütüphaneler bırakabilmiş İmam Gazalilerin gelip geçtiği bir dünyada bulunuyoruz. Onlar zamanlarından sadece 55 yılı Allah yolunda harcadılar ama Rabbimiz azze ve celle asırlar kadar adlarını yaşattı. Kıyamete kadar duyurmasını niyaz eder, imanlı göçüp gitmişlerdir diye de umut ederiz. Onlarda insan biz de insanız. İbn Hacerin Hanımını 10 çocukla çamaşır ve bulaşık makinesinin dahi olmadığı bir asırda hadis hafızı yapan Allah azze ve celle eğer çabalarsak ve zamanımızı faideli şeylerde harcarsak elbette bize de başarı ihsan edecektir.
Allah subhanallahi ve teala asr suresinin devamında: “iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler” buyurarak hüsranda olmayan dolayısıyla razı olduğu cennetlik kullarının özelliklerini bizlere anlatıyor. Bu ayetten anlıyoruz ki tam bir tahkiki iman yani marifetullah ile artık hiç şüpheye yer kalmamış sağlam bir iman ardından iyi ameller işlemeye kulları götürmeli. Eğer Rabbimize,O’nun davet ettiği cennetine,sakındırdığı cehennemine ve şu ömrü,gençliği nerede harcadığımıza dair ince ince sorguya çekileceğimiz sorgu gününe imanımız varsa bu davet ve tehditler karşısında hemen harekete geçmemiz gerekir. Sabah namazına kalkamayan bir mümin kardeşimiz herşeyden önce kendisini bekleyen,kimse yokken hep var olan,kimse kabul etmese hep kabul eden sevgili Rabbine ihanet ve nankörlük edeceğini bunun sonucunda da ebediyen biricik sevgilisinden ayrı kalma tehdidini düşünmelidir. Hiçbir alarm sisteminin olmadığı çağlarda Ashabı Kiramı ve salih müminleri sabah namazına kaldıran güç neydi ? Uzun uzun bir düşünelim…
Rabbimiz birbirlerine hakkı tavsiye edenler buyuruyor. Biz etrafımıza böyle olacağız,etrafımızda da böyle olan insanları bulunduracağız. Zamanımızı israf edenleri hırsız ve hatta katil gibi göreceğiz. Biz de başkalarının zamanını çalmaktan ve onların zamanını öldürmekten son derece kaçınacağız.
Ayetin son bölümünde Rabbimiz azze ve celle sabrı tavsiye edenler buyuruyor. Subhanallah saatlerce hatta günlerce şu surenin tefekkürünü yapabilirim. Asr suresini anlayan her şeyi anlamış demektir Rabbim bizlere idrak ettirsin. Allah subhanallahi ve teala sabır kelimesini kullanarak bize mesajın en büyüğünü veriyor.
“Ey kullarım iman etmek,iyi ameller yapmak,birbirinize hakkı tavsiye etmek dolayısıyla akıp giden ve geri gelmeyen zamanı iyi değerlendirebilmek zor bir iştir ve sabır istemektedir. Sabredin !” Şu mesajın güzelliğini anlarsak bizi cezbeden dünyaya karşı elbette daha güçlü oluruz.
Kulluğumuzu güzel hale getirme yolculuğumuzda ki biz buna tekamül süreci demiştik ve bu sürecin elimizden akıp giden geri de dönmeyen zamandan ibaret olduğunu da Rabbimizden öğrendik. Gördük ki sabır vazgeçilmez bir zırhımız olacak. Çünkü ömür kısa,meşguliyet çok,düşmanlarımız şiddetli,amellerimiz eksik,ölüm ise yakındır…
Peki vakti değerlendirmeye yardımcı olacak önemli şeyler nelerdir ?
- İşleri düzenlemek; büyük ve mühim işleri en önce yapmak. Basit işleri,insanlarla sohbet halinde,ziyaretleşme vakitlerinde halletmek.
- Boş ve faydasız meclislerden uzaklaşmak
- Her şeyi merak etmeyi bırakmak
- Gayretli,asil,zeki,vakit ve dakikalar hususunda hassas olanlarla birlikte olmak, eserlerini okumak.
- İlmi eser ortaya çıkarmada zamandan kazanmanın lezzetini tatmak
- Mütalaanın,bilgi artırmanın,yeni şey öğrenmenin ve bilgilerin sağlamasını yapmanın keyfine kendini kaptırmak.
(Zamanın Kıymeti Sayfa 200)
7.İçinde bulunduğun durumu kazanıma çevirmek ve bu sayede vaktini sevap alarak doldurmak. Kuran okuyacağın bir vakitte misafir geldiyse sakın gönlünü daraltma. Düşün ki Rabbimiz senin misafir ağırlayarak sevap almanı istiyor.Tam kitap okuyacaksın annen,baban,eşin,çocuğun,kayınvaliden senden bir hususta yardım istediler ya da bir hizmet istediler sakın sinirlenme ve şöyle düşün Allahu teala senin hizmet sevabı ile kendisine yaklaşmanı istiyor. Okuduğun sayflarca satırlar ile annenden duyduğun “Allah razı olsun” duası hiç kıyaslanabilir mi ?
Mümin niyeti sayesinde her bir saniyeyi israf etmekten kurtarmış olabilir ve sevaba çevirebilir.
Zaman Disiplini
.Bir işi ertelemenin adı olan "yarın" kelimesini takviminden çıkart. Çünkü tarih "yarın"ın kurbanları ile doludur. O, ihmalciliğin ve beceriksizliğin sevdiği bir sığınaktır.
• Hayatta başarılı olmuş bütün insanlar gibi bugünün işini yarına bırakma illetine karşı savaş aç. Bugünün değerini anlamadan yarını bekleyen insanlar, dünün geçtiğini ve
belki de hiç gelmeyeceğini düşünemiyorlar. Onun için hayatının her anını hakkını vererek dolu dolu
yaşa ve doğumunla birlikte ölmeye başladığını aklından çıkarma.
• Zaman yiyicilerden sakın. Bunlar acımasız kimselerdir ve sana telefon, mektup, ziyaret, yemek daveti vs. ile hiç çekinmeden zarar verirler.
•İşlerini belirli bir zaman dilimine yayarak planlı yapmayı alışkanlık haline getir. Böylece göreceksin ki en zor işler
bile kolaylaşacaktır. Unutma ki zor iş, zamanında yapman gerekip de yapamadığın kolay işlerin birikmesiyle oluşur.
• Randevularına özen göstererek zamanında gel. Anlaşılan saatte bir buluşmaya veya toplantıya gitmemek, sözünde
duranların zarara uğraması anlamına gelir ve onların zamanları çalınmış, hukukları çiğnenmiş olur. Bu hastalığın yayılmasına vesile olursan sadakatin değil, yalanın teşvik görmesinde mesuliyetin olur. Kendi vaktini israf etmeye
hakkın yokken, başkalarının vaktini israf etmeye nasıl hak kazanırsın! Ayrıca unutma ki, bekleyenler, bekletenlerin ancak kusurlarını düşünürler.
(Zaman yolcusuna söylenecekler sayfa 93)
Günümüzü nasıl planlayalım ?
Hayatın sabah namazı eksenli olsun yapabiliyorsan yatsıdan hemen sonra uyumaya kendini alıştır. Bu hem bir sünnettir hem de tam bir dinlenme sağlayan uyku düzenidir. Sabah namazına kalkabilmeyi etkileyen mühim unsurlardan birisi de uyuduğun vakittir.
Yıllar geçtikçe evlendiğinde ya da çocukların olduğunda veya iş hayatına atıldığında göreceksin ki hayatın meşgalesi katlanarak senin omuzlarına yükleniyor. Kendine vakit ayırmak,kul olarak Rabbine vakit ayırmak,yeryüzünün seçilmiş halifeleri olarak ümmete vakit ayırmak istiyorsan seher vakti uyanık kalmaya kendini alıştır ve kuşluk vaktine kadar günlük programının çoğunu tamamla. Göreceksin ki geriye kalan bir sürü boş vaktin olacak.
Gününü namaz vakitleri ekseninde programla.Sabah namazına bir başka,öğle namazına bir başka program koy. Namaz vakitleri gün değişimi gibi seninde program değişimin olsun.
Eğer tahkiki imanı elde edersen ve davana içten inanırsan tozu dumana katan atlar gibi meydanlara hep atlar,yorulmak nedir bilmezsin. Rabbimizin şu buyruğu:
“O halde boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.”
( İnşirah 7-8) senin hayat şiarın olur.
Tabi burada hiç soluksuz iş yapmaktan,islam dışı bir ruhbanlıktan da bahsedilmiyor. Hepimizin kabı farklıdır ve bir dinlenme ihtiyacı vardır. Nureddin hoca: “Dinlenmesini bilen daha çok iş yapar,daha az yorulur, heyecanlanmaz.” demişti bir sohbetinde. Kenara yazdım ve unutmamaya çalışıyorum. Burada dinleneceğimiz şeyleri de iyi belirlemeli mübah işlerde abartmadan kendimizi sakinleştirmeliyiz. Herşeyde olduğu gibi dinlenme hususunda da Rasulullah aleyhisselatu vesselamın sünnetini kendimize rehber edinmemiz en güzelidir. O dinlenmek için bazen Kuran dinlerdi bazen namaz kılardı. Biz de şöyle bir pikniğe diye çıkıp karnımızı doyururken ruhumuzuda kainatı tefekkür ederek doyurup dinlendirebiliriz mesela. Bu sadece bir örnek mübah olan her işte kendiniz için böyle bir dinlenme payı ayırabilirsiniz.
Tekamül yolculuğumuzda zamanı idrak edip doğru kullanabilmek imanımızın kuvveti kadar kuvvetlidir. Bir önceki“iman ve hayat” başlıklı sohbetimize de yeniden bakabilirsiniz. Sohbetimizi bitirmeden yine iki güzel kitap tavsiye edip bu konuyla ilgili geniş bilgi elde edinmek isteyenlere yardımcı olmak istiyorum. Sohbetimizde kaynak olarak kullandığım “Zamanın Kıymeti” ve “Zaman yolcusuna söylenecekler” isimli bu iki kitabı muhakkak alın okuyun ve hayatınıza yansıtın.
Amin velhamdulıllahi Rabbil alemin.
—————————————————————————————————
Bu not hanım kardeşlerimizle yaptığımız haftalık Discord canlı sohbetine ait notlardır. Sizlerinden istifade etmesi için buraya bırakıyorum dua beklerim. 💐
Bu not hanım kardeşlerimizle yaptığımız haftalık Discord canlı sohbetine ait notlardır. Sizlerinden istifade etmesi için buraya bırakıyorum dua beklerim. 💐
Rabbim sizden razı olsun , notlarınızı bizler ile paylaştıģınız için. Yazılarınızdan şahsım adıma cok istifade ettiğimi söylemek isterim. Sayenizde bir çok şey öğrendim. Rabbim tekrardan sizden razı olsun 🌺
YanıtlaSilMuazzAm
YanıtlaSil🌷
YanıtlaSil