24.CÜZ- ÜMİDİNİZİ KESMEYİN






قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَم۪يعاًۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ ﴿٥٣﴾

De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." (Zümer Suresi - 53)

Bu ayette ilk olarak bilinmesi gereken “gul” kelimesi. Allah “De ki” diyor. 

Yani peygamberine mesajı iletmesi için emrediyor. Bu önemli çünkü bunun bir ümit mesajı olması gerekiyor ve bildiğimiz ilk şey islamın mesajını ileten insanların görevlerinin bir kısmı da,kendilerinin kişisel olarak umut vaad etmesi. Bu “gul”un içinde sağlanmış. Allah insanlara direk olarak da konuşabilirdi “kendilerine zulmeden kullarım” diyerek. Bunu demedi. “De ki,kendilerine zulmeden,kendilerine karşı haddi aşan kullarım” dedi ama bu kısma daha sonra geleceğim. Farkedilecek ilk şey “gul” peygamberimizin gidip umut vermesi gerekiyordu,Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) gidip de elini birinin omzuna koyup sorun değil demesi gerekiyordu. “Allah bunu söylüyor.” “Ben de Allah’ın direk sana söylediği,paylaşmam gereken birşeyler var.” Sonra “ya ibadi”, “ey kullarım” 
İbad aslında abidden farklı,abid Kuran’da neredeyse bütün kullar için kullanılır,özellikle de Allah’a itaat etmeyenler için. Allah abide zulmetmek istemez,onlar kendilerine zulmediyorlar gibi fakat ibad iyi kullar için kullanılır. Bu ayet günahkarlar hakkında ama Allah hala benim kullarım olabilir,tövbe edebilirsiniz diyor. Kendilerine karşı haddi aşanlar… Kim aşırıya gitti ? Kim haddi aştı ? Kim harama yakınlaştı ve sonra harama girdi. Bu yanlışı kendine karşı yaptın ve gerçekten çok kötü hissediyorsun bunun için. Hala benim kullarım olabilirsiniz. Benden bağınızı koparmayın. Bir günah işledin,geri dönüp bakmaya korkuyorsun. Arkanda dağ büyüklüğünde günahların var,Allah’a geri dönmek istediğinde, Allah’ı görmek istediğinde geçmişti günahlarınla karşılaşıyorsun. Allah diyor ki: “Ben biliyorum kendine zulmettiğini ve günahın çok büyük olduğunu.” Günahın öyle iç karartıcı ki Allah’a geri dönmeyi bile istemiyorsun. Ben kimim ki Allah’a geri döneyim ? Günahım çok büyük… Allah diyor ki Allah’ın rahmet ve sevgisinden vazgeçmeyin,ümidinizi kaybetmeyin,karamsar olmayın. Allah diyor ki: “O’nun sevgisinin,korumasının ve ilgisinim çok küçük,sizin günahınızın ondan daha büyük olduğunu düşünmeyin” Hayatında hala nefes alıp verdiğin zamanlar olacak ve ne yapmış olursan ol Allah’ın sana kapıları kapanmayacak. Eğer Allah kapılarını cehennemin en aşağı çukurunda olabileceklere açabiliyorsa: “Münafıklar en en en aşağı cehennemde olacaklar,Tövbe edenler dışında.” O bile tövbe ediyor yalnızca cehenneme değil en aşağı cehenneme götürülecekti. Allah diyor ki: “tövbe edebilir.” Ve burada tutup da ya eyyuhellezine munafikun,kendilerine zulmeden münafıklar da demiyor. Hayır. Siz hala benim kullarımsınız, hala cehennemin en aşağı çukuruna gitmiyorsunuz neden ümidinizi kaybediyorsunuz ? Münafıklar bile Allah hakkında ümit sahibi olabilirken… o zaman asla ve asla Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin ve insanların senin hakkında ne düşündüğünü Allah’ın ne düşündüğü ile karıştırma. İnsanlar çok pislik,kötü olduğunu düşünüyor olabilirler seni silmiş olabilirler. Allah seni asla silmez. Allah seni asla silmeyecek olandır. Öyle insanlar olacak ki tamamen dağıtmışlar,her türlü şeyi yapıyorlar ama çok az bir bağlantıları kalmış Allah ile. Her cumada bir namaz tek kalan bu… Belki bu tarz insanlardan birinin sahip oldukları bir tek bayram namazı,ya da yaptığı tek şey Ramazanda oruç tutmak,her gün bile değil ayda bir kere. Allah ile aralarındaki bağdan tek kalan bu. En azından kapıyı açık bıraktın fakat o kapının yeterli olduğunu düşünme. Madem o kapıyı açık bıraktın geri dön ve Allah ile buluş. O senin Hakim’in ve senin Hakim’in sana seni sevdiğini ve seni geri istediğini söylüyor. Senin geri dönmeni ve hayatını yeniden gözden geçirmeni istiyor. Eğer Allah’a bir şans verirseniz Allah azze ve celle bekliyor. Çok fazla yanlış yaptın gerçekten çoktu. Allah’a dönersen ne yapacağını söylüyor. Hiç şüphesiz Allah günahları kapatacak,affedecek görmezlikten gelecek. Hiç şüphesiz Allah o hataların hepsini kapatacak. Sen yalnızca Allah’a dön. Sen tövbe et,karar ver yeniden başlamak için. Eğer bunu yaparsan Allah ve azze ve celle tövbeni kabul edecek. İçtenlikle dua ediyorum ki ayı bitiriyoruz bir iki gün kaldı. Allahtan af dilemek için tam zamanı. 
Ey Allahım ! Temiz bir başlangıç yapayım,kendime zulmettiğimi biliyorum. Bir sürü bir sürü hata yaptığımı biliyorum otur ve gece yalnızca Allah ile konuş. Allah’a ne yaptığını söyle,kabul et,itiraf et. Arapça bilmek zorunda değilsin. Hangi dille yalvarabiliyorsan tövbe edebiliyorsan o dille et. Tek bir dua bile bilmiyorsan önemli değil. Yalnızca Allah ile konuş… Ne yaptığını Allah’a söyle,ağla O’nun için. Bu gözyaşları seni Allah’a daha çok yaklaştıracak fakat samimi olmak zorunda. Ve yalnızca sen ve Allah arasında olmak zorunda. Bu konuşma başlamalı. Ve Allah’ın teklifi: 

اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَم۪يعاًۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ

Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir."

Seni her zaman ilgiyle ve sevgiyle kucaklayan O. Sana rahmetini ve merhametimi gösteren O. 
Bu mübarek ve çok çok güzel bir ayda bulunan son hafta senin Allah’ın affını ve mağfiretini kazandığın bir ay olsun. Dua ediyorum Allah sana o gücü versin. 

Sen, ailen ve çevrendekilerin hayatları için en iyi bir huzur kaynağı olasın,dua ediyorum Allah sana o gücü versin,senin Allah’a yakınlığınla onları da yaklaştırsın. 


Nouman Ali Khan

Yorumlar

Popüler Yayınlar